• Eziç
  • Sosyal güvenlik
  • oral güvenlik
  • oral güvenlik
  • Girne belediyesi
  • Zorlu dijital
  • Angolem su
  • 3hd
GÜNCEL Haber Girişi : 01 Aralık 2021 17:15

Uzm. Klinik psikolog Berrak Yörük; Öğrenme bozukluğunun en sık rastlanan alt dallarından biridir disleksi.

Uzm. Klinik psikolog Berrak Yörük; Öğrenme bozukluğunun en sık rastlanan alt dallarından biridir disleksi.

VAR OLAN BİR GÖZ LEKESİ DİSLEKSİ NEDENİ OLABİLİR Mİ?

Öğrenme bozukluğunun en sık rastlanan alt dallarından biridir disleksi.

Disleksi, okuma bozukluğu.

Disgrafi, yazma bozukluğu.

Diskalkuli, matematik öğrenme güçlüğüdür.

Disleksi, zekanın geriliği ile ilgili bir durum değildir. Aksine yapılan araştırmalar gösteriyor ki disleksi zeka düzeyi normal veya normalin üstü olan kişilerde görülen bir bozukluk.

Maalesef ki çağımızın hastalığı diye telaffuz edilse de günümüzde disleksi bir hastalık değildir. Nöropsikiyatrik bir bozukluk olan disleksiyi fark etmekte ebeveynler geç kalmamalıdır.  Okuma örneği üzerinden gidelim. Normal şartlarda ilkokula başlayan bir öğrencinin bizler okumayı öğrenme süresiyle ilgili beklenilen süre bellidir. Beklenilen sürede ve düzeyde okuyamıyor yazamıyor veya matematiksel işlemler yapamıyorsa disleksiden şüphelenebiliriz. Ancak bu durumun fark edilmesi ilkokuldan önce de olabilir. Dislektik olan çocuklar genellikle sağ yön ve sol yön kavramını öğrenmede sıkıntı yaşarlar. Bunun yanı sıra ince motor gelişiminde de sıkıntılar yaşandığı gözlemlenebilir. Kaşık çatal kullanma da beklenilen düzeyde performans göstermedikleri de gözlemlenebilecek detaylardandır.

Disleksi ile ilgili birçok çalışma yapılıyor yapılmaya devam ediliyor. Konuyla ilgili okuduğum en farklın çalışma Fransız bilim insanlarının insan gözündeki küçücük hücrelerde disleksi ‘nin potansiyel tedavi edilebilir, gizli saklı nedenini bulmuş olabileceklerini söylüyor olmalarıdır.

 

Bu çalışmada dislektik bireylerin tek bir göz de değil her iki gözünde bulanıklık ve karışıklığa neden olan dominant yuvarlak beneklerin olduğunu bulmuşlar. 

 

Proceedings of the Royal Society B dergisinde yayınlanan ve Rennes Üniversitesinde yapılan çalışmada bilim insanları 30 disleksisi olan ve 30 disleksisi olmayan insanın gözünü incelemişler ve gözün derininde kırmızı, yeşil ve mavi renkten sorumlukonilerin olduğu yerde bulunan lekelerdeki şekil farklılığı olduğunu bulmuşlar. Araştırmanın bu aşamasına kadar gelen farklılar çok ilgi çekici ancak bu kadarla da sınırlı değil. Bir diğer keşif ise disleksisi olmayan insanlarda mavi konisiz olan lekelerin bir gözde yuvarlak diğer gözde ise dikdörtgen yada düz olmayan bir şekilde olduğunu ve bunun yuvarlak olan lekeyi daha baskın yaptığı keşfedilmiş. Bu bulguların yanı sıra belki de bu zamana kadar en ekstrem detay disleksisi olan bireylerin her iki gözünden de hiç bir gözün baskın olmadığı anlamına gelen aynı yuvarlak şekilli lekenin var oluşu. 

 

 

YAŞ ARALIĞI AYRIMI YAPMAKSIZIN DİSLEKSİNİN BELİRTİLERİ

Okumayı öğrenirken beklenilenin gerisinde öğrenme yada öğrenememe,

Okumakta ve yazmakta zorlanma,

B,d,p gibi harfleri birbirine karıştırma

Bozuk yazı yazma,

3-6-9 gibi rakamları ters yazma birbirine karıştırma,

Bazı rakamları ve harfleri ayırt etmede zorluk çekme,

Çarpım tablosu ezberlemekte zorluk yaşama,

Renkleri karıştırma ve zor öğrenme,

Sağ ve sol yönü öğrenme de ayırt etmekte zorlanma,

Bazı motor becerilerinde zorlanma (ayakkabı bağlamak vb.),

Noktalı ve noktasız harfleri yazarken veya okurken karıştırma,

DİSLEKSİ EĞİTİMİ NASIL OLMALIDIR? DİSLEKSİ İÇİN UZMAN YARDIMI SÜRECİ NASIL İLERLEMELİDİR?

Dislektik birey mutlaka uzman eğitmenler tarafından eğitim almalıdırlar. Disleksi fark edildiğin de akranlarıyla arasında çıkacak olan farkın kapanması eğitmen tarafından amaç olacaktır. Bu amaç doğrultusunda eğitimler bireysel olarak sistemli bir program dahilinde devam etmeli ve mutlaka ebeveyn desteği olmalıdır. Eğitmen dişlektik  bireyin öğretmenleriyle mutlaka iş birliği içerisine girerek okuldaki akademik sürece de destek vermelidir. Ayrıca ebeveynlerin bu süreçte mutlaka bir psikologdan destek almalarını öneriyorum. Ebeveyn ne kadar durumu kabullenici ve bilinçli olursa  çocuğunu o kadar motive edip doğru bir şekilde destekleyecektir. Bu süreçte çocuğa karşı sabırlı olunulması, başkalarıyla kıyaslanmaması, motive ve takdir edilmesi gerekilmektedir. Zorlandığı alanların değil becerilerinin yoğun olduğu alanları çocukla birlikte keşfedip destelemek gerekmektedir.

 Unutulmamalıdır ki bir çocuğun tersten yazması dislektik olduğu anlamına gelmez. Gerekli uzman kontrollerinden ve testlerden geçirilerek tanı konulabilir. Dislektik çocuk diğer çocuklardan farklı değildir tek fark farklı öğrenmesidir.  Albert Einstein, Leonarda da Vinci, Walt Disney gibi dünyaca ünlü ve başarılı kişilerin dislektik bireyler olduğunu bilmenizi isterim.

Klinik Psikolog& Aile ve Oyun Terapisti

Öğretim Görevlisi 

 

B. BERRAK YÖRÜK