Başörtüsüyle Kapatılan Gerçekler: KKTC’nin Göz Ardı Edilen Gündemi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, son dönemlerde art arda yaşanan gasp, hırsızlık, adam kaçırma, alıkoyma gibi suçlarla çalkalanırken, kamuoyunun dikkatinin başka yönlere çekilmesi endişe yaratıyor. Sokaklarda güvenlik duygusunun giderek zayıfladığı ülkede, vatandaşlar can ve mal güvenliklerinin tehdit altında olduğundan yakınıyor. Her gün yeni bir adli vaka ile uyanan halk, suçların cezasız kalmasından ve sistemin bu sorunlara göz yummasından rahatsız.

Ülkenin dört bir yanında yükselen bir diğer büyük sorun ise insan ticareti ve kara para aklama. “Kumar cenneti” olarak lanse edilen KKTC, aynı zamanda uluslararası suç örgütlerinin uğrak noktası haline geldi. Yabancı uyruklu kadınların sömürüldüğü, kayıtsız işletmelerin denetlenmediği bu sistemde devletin gerekli adımları atmaması, mafyatik düzenin kurumsallaşmasına zemin hazırlıyor.

Ancak tüm bu yaşananlar karşısında devletin ve bazı çevrelerin gündemi bambaşka: başörtüsü, dini semboller ve ideolojik tartışmalar. Toplumun gerçek sorunları yerine semboller üzerinden yapılan tartışmalar, halkın dikkatini dağıtarak asıl meseleleri görünmez kılıyor. Her geçen gün artan suçlar ve yozlaşma, bu yapay gündemlerle örtülmeye çalışılıyor.

Kuzey Kıbrıs halkı, artık göz boyayan politikalar değil; adalet, şeffaflık ve güvenlik istiyor. Gerçeklerin üstü örtülmeye çalışılsa da, toplum artık uyanıyor. Sorulması gereken tek bir soru var: KKTC, suskun kalınarak mı yönetilecek, yoksa yüzleşilerek mi kurtulacak?

 


11.04.2025 06:00:00