Erhürman: Memleketin gailesini çeken, yetişmiş, liyakatli insanlarla birlikte yürüyecek, birlikte yöneteceğiz

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, memleketin gailesini çeken, yetişmiş, liyakatli insanlarla birlikte yürüyeceklerinin altını çizdi ve “birlikte yönetme” vurgusu yaptı. Gündem Kıbrıs Web TV’de Çiğdem Aydın’ın sorularını yanıtlayan Tufan Erhürman, “Kıbrıs Türk halkı varoluş mücadelesini haklarından vazgeçmek için vermedi” ifadelerini kullandı.

“Yaratılan kargaşada bedelli askerlik konusu da belirsiz bir geleceğe havale edildi” 
Son dönemde Meclis’e adeta yağmur gibi yasa tasarısı yağdığına dikkat çeken Erhürman, bu kadar çok tasarının son güne yığılmasını da anlamanın mümkün olmadığını dile getirdi. Bazı yasaların çok önemli bazılarının ise acil olmadığına işaret eden Erhürman, bedelli askerlikle ilgili yasanın da bunlardan biri olduğuna vurgu yaptı. Temmuz ayının celp ayı olduğunun altını çizen Erhürman, bedelli askerliğin ne olacağının önceden belli olmasının önemine işaret etti. Tufan Erhürman, “Yuvaya dönüş paketi’nden bahsediyorsunuz ama somut bir adım atacaksanız, bu bedelli askerlik meselesiydi. Ancak yarattığınız kargaşanın içinde bu yasa tasarısı da belirsiz bir geleceğe havale edildi. Oysa bu, çocuklarımızın günlük yaşamını doğrudan etkileyecek bir konu” dedi. Bu kargaşanın içinde bir de polis teşkilatıyla ilgili yasanın geldiğine dikkat çeken Erhürman, “Dün akşam Polis Genel Müdürlüğü’nün kuruluş yıldönümündeydik. Polis Genel Müdürü emekli oldu. Bu iş neden son dakikaya bırakıldı? PGM, ülkede bu kadar güvenlik sorunu yaşanırken, gözbebeğimiz olmak zorundadır. Bu sadece hükümetin değil, Cumhurbaşkanlığı’nın da ciddi bir sorumluluğudur. Anayasada "Cumhuriyet Güvenlik Kurulu" diye bir organ var ve başında Cumhurbaşkanı bulunur” dedi. 

“Cumhurbaşkanı, birtakım sorunların çözümünde ve projelerin geliştirilmesinde önayak olmalıdır”
Hükümetin nisabı sağlayamamasıyla ilgili de konuşan Erhürman, “Hükümet sıralarındaki bazı arkadaşlar Meclis’i terk etti. Oradan, hükümet sıralarından polis ve seçim ve halk oylaması yasa tasarılarıyla ilgili bazı işaretler aldık” diye konuştu. Polis yasasıyla ilgili konuşan Erhürman, “Ben de komiteye katıldım. Oraya Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı adına gelen temsilci, yasa tasarısına ilişkin talebin GKK’dan gelmediğini, havuzun genişletilmesini bir ihtiyaç olarak görmediklerini, bu talebin hükümet tarafından geldiğini açıkça ifade etti” diye konuştu. Herkesin, PGM üzerine titremesi gereken bir dönemden geçildiğine dikkat çeken Erhürman, “Cumhurbaşkanına bakıyoruz, bu konudan bihaber. Oysa böyle bir durumda Cumhuriyet Güvenlik Kurulu toplanabilir. Toplanmasa bile bir telefonla müdahale edilebilir. Bu yaşananların yaşanmaması sağlanabilirdi. Cumhurbaşkanı, birtakım sorunların çözümünde ve projelerin geliştirilmesinde önayak olmalıdır” diye konuştu. İktidar sıralarında erken seçimin de konuşulmaya başlandığının altını çizen Erhürman, “Dün sadece PGM ile ilgili değil, karma oy meselesinde de gözle görülür bir sorun yaşandı. İktidar vekilleri arasında bir bütünlük kalmadı. Dün, kendine hükümet diyen bu yapı hem Meclis’i hem de PGM’yi çok ciddi şekilde tahrip etti” dedi.

“Memleketin gailesini çeken kişilerle birlikte bu yolu yürüyeceğiz” 
Memleketin hali itibariyle, yetişmiş tüm insanlarla birlikte acilen çalışmaya başlamaları gerektiğini vurgulayan Erhürman, “Her geçen dakika, memleket biraz daha “allem gallem” ediliyor. Cumhurbaşkanlığı makamının bu tür sorunlarda devreye girerek çözüm üretmesi hayati önem taşıyor” diye konuştu. TDP’nin Parti Meclisi kararına işaret eden Erhürman, teşekkürünü yineledi. “Yaptıkları açıklama bizim için çok değerliydi. “Birlikte yöneteceğiz” şiarını uzun süredir kullanıyoruz. Mesele, cumhurbaşkanının kim olacağı meselesinden öte bir meseledir. Toplumun yetişmiş, liyakatli insanlarını yönetsel süreçlere katmakla yükümlüyüz. Memleketin gailesini çeken, yetişmiş, liyakatli insanlarla birlikte yönetme taahhüdümüz var. Bu yalnızca solda birlik değil, çok daha geniş bir "birlikte yöneteceğiz" talebidir. Temel kriterimiz liyakattır” diyen Erhürman, memleketin gailesini çeken kişilerle birlikte bu yolu yürüyeceklerinin altını çizdi. Memleketteki sorunların büyüyüp çeşitlendiğine işaret eden Erhürman, ülkeyi yönetenler tarafından şu anda tam anlamıyla bir "gailesizlik" hâkim olduğunu ifade etti. 

“Kıbrıs Türk halkı varoluş mücadelesini haklarından vazgeçmek için vermedi” 
Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerin, “Türkiye’den buraya, buradan Türkiye’ye konuşmak” şeklinde kurulamayacağının altını çizen Erhürman, doğru zeminde, en iyi ilişkilerin kurulması gerektiğini belirtti. Tufan Erhürman, “Kıbrıs sorununda bizim savunduğumuz model, iki eşit kurucu devlete dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayanan federasyondur. Ersin Bey’in bahsettiği “iki devlet” modeli bunu da içeriyor mu, anlamış değilim. Neden iki eşit kurucu devlet diyorum? Çünkü bir anayasa yapılır, üç-dört yetki ortak olur, geri kalan tüm yetkiler kurucu devletlerde olur. Üç-dört konuda ortak karar verilsin mi, verilmesin mi? Ben diyorum ki: Kıbrıslı Rum liderliği, şimdi yaptığı gibi güvenlik konusunda İsrail ya da ABD ile istediği anlaşmayı yapabilsin, Kıbrıslı Türklerin iradesi bu sürecin dışında mı kalsın? Hidrokarbonlar güneyden çıktı diye, bizim hakkımız olmasın mı istiyoruz?” diye sordu. “Dosyama hâkimim ve bu memleketin yetişmiş insanlarıyla birlikte hazırlanmış bir dosyayla yola çıkıyorum. Tek yol vardır: Diyalog ve diplomasi. Ben Türkiye Cumhuriyeti ile kavga etmem. Bugüne kadar eleştiri aldıysam da bu nedenle aldım. Özgüvenim var ve bu özgüvenle dosyamı hazırlayabileceğimi biliyorum. Kıbrıs Türk halkının içinde, Baf’taki, Limasol’daki haklarından vazgeçecek birini tanımıyorum” diyen Erhürman, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesini haklarından vazgeçmek için vermediğini vurguladı.
 


01.07.2025 12:41:45