"TMK’nın Etkililiği Sadece Başvuruları Makul Sürede Sonlandırmaya Değil, Taşınmazları Gerçek Değeri Üzerinden Tazmin Kabiliyetine de Bağlıdır"

 Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Avrupa İnsan hakları Mahkemesi’nin (AİHM) son dönemde Kıbrıs’ın kuzeyindeki Rum mallarıyla ilgili kararlarına işaret etti, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun, etkililiğinin sadece başvuruları makul süre içinde sonlandırmaya değil başvuru konusu taşınmazları gerçek değeri üzerinden tazmin kabiliyetine de bağlı olduğunu vurguladı

TDP: TMK’nın tazmin takdiri ile ilgili YİM’e yapılan başvuru düşündürücüdür

Yazılı açıklama yapan TDP, AİHM’in “Demopoulos ve Diğerleri v. Türkiye” kararı ile etkili bir iç hukuk yolu olarak kabul gören TMK’nın bu statüsünün, zararları gerçek ve yeterli değerleri üzerinden tazmin edebilme yeteneği koşuluna bağlandığına işaret etti.

TMK’ya başvuran Kıbrıslı Rumların belli bir kısmının, tazminat kararlarından tatmin olmadıklarının ancak siyasal nedenlerle bu kararlara karşı yargı yoluna müracaat etmeyi tercih etmediklerinin bilindiğine işaret edilen TDP açıklamasında, “Fakat, son zamanlarda bu yaklaşımın kademeli olarak yumuşaması ve özellikle Nisan ayında Yüksek İdare Mahkemesi’ni (YİM), bu konuda bir karar üretme aşamasına getiren bir başvurunun, TMK’nın etkili bir iç hukuk yolu olarak işleyişi hususunda düşündürücüdür” denildi.

AİHM’in “K.V. Mediterranean Tours Limited v. Türkiye” kararı

AİHM’in 10 Haziran 2025 tarihli “K.V. Mediterranean Tours Limited v. Türkiye” kararını hatırlatan TDP, komisyon kararlarının gecikmesinin hak ihlali olarak değerlendirildiği fakat TMK’nın statüsüne halel gelmediği hatırlattı.

TDP açıklamasında, “AİHM, tazminat takdirini tek başına yasal çare mekanizmasının etkinliği konusunda belirleyici bir faktör olarak nazara almasa da başvuruların geç sonuçlandırılmasıyla birleştiğinde ortaya komisyonun etkinliğini sorgulatan bir tablo çıkmaktadır” ifadelerinde yer verildi.

“Mülklerin değerinin takdir edilen değerin çok üzerinde olduğunun belgelenebildiği durumlar sistematikleşebilir”

TMK’daki bütçe kısıntısı gibi nedenlerle tazminat takdirinin düşük tutulmasının, özellikle taşınmaz değerinin takdir edilen değerin çok üzerinde olduğunun açıkça belgelenebildiği durumların sistematikleşmesine neden olabileceğine ve bunun da bu yolun etkili bir çare olmadığı yönündeki iddiaları güçlendirebileceğine işaret edilen TDP açıklamasında şunlar kaydedildi;

“İkinci olarak, TMK kararlarına karşı yargı yolu açık olduğu için; YİM’e yapılacak çok sayıda başvuru da Mahkemeler üzerinde olağanüstü bir iş yükünün yaratılmasına sebebiyet verebilir ve kaçınılmaz olarak makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği yönünde birtakım hak ihlali iddiaları ileri sürülebilir”

“TMK’ya bütçe ayrılması için de tedbir alınması gerekir”

TDP, TMK’nın halen etkili bir iç hukuk yolu olarak “tescil” edilmesinin sıklıkla göz ardı edilen çok önemli bir gerekçesinin de “doğrudan başvuru” yolunun açılması durumunda AİHM’in dava yükü altında ezilme endişesi olduğuna işaret ederek, AİHM’in yargısal çare olarak giderek genişleyen rolü düşünüldüğünde, yapay zeka yargıçlar ya da yardımcılar gibi çeşitli kuvvetlerle örgütün desteklenmesi durumunda iş yükünün de artık bir gerekçe olmaktan çıkmasının olası olduğuna vurgu yaptı.

TDP açıklamasını şöyle sonlandırdı;

“TMK’nın etkililiği sadece başvuruları makul süre içinde sonlandırmaya değil başvuru konusu taşınmazları gerçek değeri üzerinden tazmin kabiliyetine de bağlıdır. O yüzden işlemleri hızlandırma yanında gereken bütçenin ayrılması için de tedbir alınması gerekir”

 TDP Basın Bürosu


27.06.2025 22:52:36