Kıbrıs Türk Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi Başkanı Avukat Aslı Murat, koruma altındaki bir çocuğun uğradığı cinsel saldırı sonrası yazılı açıklama yaparak çocuk koruma sistemindeki derin yapısal eksikliklere dikkat çekti.
Sosyal Hizmetler Dairesi tarafından devlet korumasına alınan ve SOS Çocuk Köyü’ne yerleştirilen bir çocuğun, burada görevli bir güvenlik görevlisinin cinsel saldırısına uğradığına ilişkin haberler üzerine konuşan Murat, sürecin yalnızca bireysel suç üzerinden ele alınmasının yetersiz olduğunu belirtti.
“KURUMSAL ZAFİYETİN GÖLGESİNDE BİR SUÇ”
Murat, olayın sadece bireysel bir suç olmadığını vurgulayarak, “Bu saldırı, bir güvenlik görevlisinin eyleminden ibaret değil; bu, aynı zamanda ihmalin, denetimsizliğin ve sorumsuzluğun kurumsal sonucudur” dedi.
SOS Çocuk Köyü’nün olay sonrası hızlıca müdahale ettiğini ve süreci hukuka taşıdığını hatırlatan Murat, “Hiçbir açıklama, bu çocuğun yaşadıklarını geri getiremez. Soru şu: Bu yaşanmasın diye hangi adımlar atıldı?” ifadelerini kullandı.
YALNIZCA CEZA YETMEZ, SİSTEM SORGULANMALI
Açıklamada, devletin ve ilgili kurumların sürece yaklaşımı kadar, çocuğu koruyamayan sistemin yapısal sorgulamasının da şart olduğu vurgulandı. Murat, olayın yalnızca bir adli vaka olarak değil, çocuk koruma sisteminin alarm verdiği bir kriz olarak ele alınması gerektiğini söyledi.
“KİMLER DENETLEDİ, HANGİ ÖLÇÜTLERLE?”
Aslı Murat, olayla ilgili şu soruları kamuoyu adına gündeme taşıdı:
Suç işleyen güvenlik görevlisi hangi kriterlerle işe alındı?
Çocuklarla çalışmaya dair yeterliliği denetlendi mi?
Kurum, personelin çocuklarla temasına dair açık sınırlar koydu mu?
Devlet bu kurumu en son ne zaman, hangi standartlarla denetledi?
Söz konusu çocuk için önceden bir risk değerlendirmesi yapıldı mı?
Ve en temel soru: Çocuk İzlem Merkezi neden hâlâ kurulmadı?
“ÇOCUK KORUMA YASALARI KAĞIT ÜZERİNDE KALAMAZ”
Murat, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi, Lanzarote Sözleşmesi ve Alternatif Bakım Yönergeleri gibi uluslararası yükümlülüklerin açık olduğunu hatırlatarak, çocuklarla çalışan herkesin adli sicil kontrolünden geçirilmesi, eğitilmesi ve sürekli denetlenmesi gerektiğini söyledi.
“SİSTEM NEREDEYDİ?”
“Çocuk koruma sistemimiz yok denecek kadar zayıf,” diyen Murat, yasal boşlukların ve denetim eksikliğinin bu tür vakaları mümkün kıldığını vurguladı. Olayın yalnızca bir suç davası olarak ele alınmaması gerektiğini belirten Murat, kurumlar arası sorumluluk zincirinin de ortaya konması gerektiğini ifade etti:
“Bu suç nasıl bu kadar rahat gerçekleşebildi? Asıl sorulması gereken budur.”
