Gazze'ye ablukasını sıkılaştırıp insani yardım girişini engelleyerek insani felakete yol açan İsrail'in hedefinde yerinden edilen Filistinliler ve yardım bekleyen siviller vardı.
Sağlık alanından kaynaklar ve görgü tanıklarından edinilen bilgiye göre, İsrail savaş uçakları Gazze kentindeki Mustafa Hafız Okulu'nu bombaladı
Yerinden edilen Filistinlilerin barındığı okulda İsrail saldırısı nedeniyle aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 13 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.
Bombalanan okulda büyük yıkım meydana geldi ve yangın çıktı.
İsrail ordusu Gazze kentinin doğusundaki Tuffah Mahallesinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Fahd es-Sabah Okulu'nu tahliye uyarısı yaptıktan sonra 2 kez hedef aldı.
İsrail'in hedef aldığı okulun enkazından bir kadının cesedi çıkarıldı.
Gazze kentindeki Nablusi Kavşağı yakınında İsrail ordusunun insani yardım bekleyen Filistinlileri hedef alması sonucu 24 Filistinli hayatını kaybetti.
Gazze kentinin doğusundaki ed-Derec Mahallesinde İsrail ordusunun "Ebu'l Karaya" ailesine ait evi bombalaması sonucu Filistinli bir kadın yaşamını yitirdi.
Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde İsrail ordusunun düzenlediği saldırıda 7'si insani yardım bekleyen 26 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ayrıca Han Yunus'un batısındaki Mevasi bölgesinde yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadırları bombaladı.
Saldırıda çok sayıda çadır yanarak kül oldu.
Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde, İsrail ordusunun insani yardım bekleyen Filistinlileri hedef alması sonucu 7 kişi hayatını kaybetti, 30 kişi de yaralandı.
Gazze'nin kuzeyinde de Selahaddin Caddesinde İsrail ordusunun yardım dağıtım noktası yakınındaki Filistinlilere ateş açması sonucu 3 Filistinli yaşamını yitirdi.
İsrail ordusuna ait bir insansız hava aracının Zeytun ve Tuffah mahallelerinde Filistinlileri hedef alması sonucu 3 kişi öldü.
Gazze kentinin merkezindeki Vahde Caddesi'ne İsrail ordusunun birkaç gün önce düzenlediği saldırıda yaralanan Filistinli çocuk hayatını kaybetti.
Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da İsrail topçu birliklerinin Batı Kavşağı bölgesini hedef alması sonucu 3 Filistinli yaşamını yitirdi.
Cibaliya'da İsrail ordusunun bombardımanında Ebu Verde ailesinden bir Filistinli hayatını kaybetti.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.
Son 24 saatte Gazze'deki hastanelere 118 ölü ve 581 yaralının getirildiği kaydedildi.
İsrail ordusunun Gazze'de 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 6 bin 572 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 23 bin 132 kişinin de yaralandığı belirtildi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 57 bin 130'a, yaralıların sayısının da 135 bin 173'e yükseldiği bildirildi.
Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.
Gazze'de 27 Mayıs'tan bu yana İsrail-ABD güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı" tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu ölenlerin sayısı 652'ye, yaralıların sayısı da 4 bin 537'ye çıktı.
İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinde bir yardım dağıtım noktasında bekleyen sivillere ateş açması sonucu en az 5 Filistinlilere hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı.
İsrail askerleri sabah saatlerinde Han Yunus’taki bir yardım merkezinde bir çuval un alabilmek için sıraya giren sivillere doğrudan ateş açtı.
Görgü tanıkları, ateşin uyarı amacı taşımadığını, sivillere doğru hedef gözetilerek ateş edildiğini belirtti.
Saldırıda ölen ve yaralananlar kentteki Nasır Hastanesi'ne taşındı.
Hastane koridorları, kanlar içinde getirilen yaralıların çığlıklarıyla dolarken, sırtındaki un çuvalını bırakmak istemeyen yaralı bir gencin yere yığıldığı anlar AA kameralarına yansıdı.
Görüntüler, Gazze'de yaşanan insani dramı ve İsrail'in sözde yardım dağıtım merkezlerini sivilleri katletmek için kullandığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Yaralı Filistinli gençlerden biri AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Tüm bunlar sadece bir çuval un için oldu. Sanki insanlar ilk defa un görüyor. Açlık, bizi ölüme sürüklüyor." sözleriyle yaşanan faciayı özetledi.
Filistinli genç saldırı anını şu ifadelerle anlattı:
"Mermiler üzerimize yağıyordu. Aynı ayağıma iki mermi yedim. Burada kimse bir mermiyle kurtulamıyor, herkes birkaç mermiyle yaralanıyor."
İsrail askerlerinin havaya uyarı ateşi açmadığını vurgulayan genç, "Açılan ateşlerin hiçbiri yukarı doğru değildi, doğrudan üzerimize ateşe edildi." dedi.
Gazze’nin kuzeyinde ve güneyinde yaşanan insani felaket her geçen gün derinleşirken, Han Yunus’taki bu son olay, açlığın halkı nasıl çaresizliğe ittiğini ve yardım kuyruklarının nasıl ölüm tuzaklarına dönüştüğünü bir kez daha gözler önüne serdi.
İsrail ordusundan ise olaya ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.
Öte yandan, ABD-İsrail güdümlü Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) Gazze'deki çalışmalarına yardım eden ABD hükümetiyle anlaşmalı "UG Solutions" adlı güvenlik şirketinin ismini vermek istemeyen iki çalışanı, Associated Press (AP) haber ajansına konuştu.
Çalışanlar, yardım almak için sıraya girmiş Gazzellilere doğru düzenli olarak ses bombası ve biber gazı atıldığına şahit olduklarını anlattı.
Yardım dağıtım noktasında çalışan bir kişinin aralıklı olarak havaya, yere ve sivillerin üzerine rastgele ateş açtığına şahit olduğunu aktaran çalışanlar, en az bir kişinin vurulduğunu gördüklerini belirtti.
Çalışanlar, "Hiçbir neden olmaksızın çok kötü şekilde yaralanan insanlar var." ifadelerini kullandı.
İsmini vermek istemeyen çalışan, hiçbir tehdit olmamasına rağmen neredeyse her dağıtımda mermi, şok bombası ve biber gazı kullanıldığını söyledi.
Çalışanlar tarafından AP’ye verilen görüntüler, İsrail'in ABD-İsrail güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı"nın (GHF) yardım dağıtım noktalarındaki durumu gözler önüne serdi.
Dağıtım merkezinde çalışanlar tarafından AP'ye sağlanan görüntülerde, Gazellilerin kurşun sesleri, biber gazı ve ses bombaları arasında insani yardıma erişmek için çabaladığı anlar yer aldı.
Başka bir videoda ise, birkaç erkeğin silah seslerinin ardından kalabalığı nasıl dağıtacakları konusunda birbirlerini cesaretlendirici sözler söylediği anlar kaydedildi.
Videoyu çeken çalışan, diğer çalışanların yiyeceklerini yeni almış ve ayrılmakta olan Gazzelilere doğru ateş ettiğini gördüğünü ifade etti.
Çalışanların "kalabalığı dağıtmak" niyetiyle ateş açtıklarını belirten kişi, öte yandan kalabalık dağılmasına rağmen ateşe devam ettiklerini söyledi.
Bir başka görüntüde ise, dağıtım alanında kalan yiyecek kutularını toplamak için koşuşturan Gazzelilerin üzerlerine biber gazı atıldığı anlar yer aldı.
Kayıtta, biber gazı atan kişinin "Tadını beğendin mi?" şeklindeki alaycı ifadeleri duyuldu.
AP'ye konuşan başka bir yetkili ise, "sivillerin emniyetini ve güvenliğini sağlamak, yardım dağıtım noktasını kontrol altına almak" amacıyla ateş açıldığını savundu.
GHF tarafından desteklenen ABD merkezli Safe Reach Solutions (SRS) şirketi tarafından hazırlanan bir iç raporda, haziran ayında iki haftalık bir dönemdeki yardım dağıtımlarının yüzde 31'inde yardım arayan Gazzelilerin yaralandığı tespit edildi.
AP ile paylaşılan belgelere göre, bu dönemde 37 ses bombası, 27 mermi ve 60 kutu biber gazı kullanıldı.
İsmini vermek istemeyen çalışan, bölgeye gelen her bir çalışana tabanca, ses bombası, göz yaşartıcı gaz ve saniyeler içinde onlarca mermi atabilen İsrail yapımı bir otomatik tüfek verildiğini ifade etti.
Çalışan, yardım dağıtım merkezlerine yiyecek bir şeyler bulmak için gelen Gazzelilerden "şüpheli" görülenlerin belgelenip hakkında İsrail ordusuna bilgi verildiğini anlattı.
Dağıtım merkezlerinde yüz tanımlama özellikli kameralar olduğunu aktaran çalışan, ABD'li analistlerle İsrailli askerlerin bu kameralarca kaydedilen görüntüleri eş zamanlı olarak izlediğini söyledi.
Çalışan, kameralar sistemde şüpheli bir kişi tespit ettiğinde İsrailli yetkililerin notlar almaya başladığını ifade etti.
AP, görüntülerin doğruluğunu teyit etmek için havadan çekilen görüntüleri kullanarak videoların coğrafi konumunu belirledi ve iki adli tıp uzmanı ile çalıştı.
Montana Üniversitesinden ses uzmanı Rob Maher ve ses uzmanı Steven Beck videoların sesiyle oynandığına dair hiçbir emare olmadığını bildirdi.