Son günlerde Kıbrıslı Türk vatandaşlara ait tapu kayıtları, mülk sözleşmeleri ve kişisel belgelerin Güney Kıbrıs’taki güvenlik birimlerinin eline geçtiği yönündeki iddialar, kamuoyunda büyük tedirginlik yarattı. Özellikle sınır kapılarında yapılan kontrollere dair yaşanan olaylar, veri güvenliği ve mahremiyet konularını yeniden gündeme taşıdı.
“Bu Bilgiler Nasıl Ellerine Geçiyor?”
Vatandaşlara ait tapu ve mülkiyet belgelerinin, Rum polisinin elinde bulunması, bu verilerin KKTC’den sızdırılıyor olabileceği ihtimalini güçlendiriyor. Kulislerde dolaşan iddialara göre, bazı emlak ofisleri, hukuk büroları ya da noter işlemleri aracılığıyla elde edilen belgeler, Güney Kıbrıs ile bağlantılı kişi ya da yapılar üzerinden paylaşılmakta.
Hukukçular Uyarıyor: “Açık Bir Hak İhlali”
Uzmanlar, bu durumun hem kişisel verilerin korunması hakkına hem de mülkiyet güvenliğine ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguluyor. Kıbrıslı Türk vatandaşların mal varlıklarına ilişkin bilgiler, olası hukuki ya da siyasi hamlelerde kullanılabilecek birer araç haline gelebilir.
Sınır Kapılarında Hedefli Sorgular Artıyor
Bazı vatandaşlar, Rum kesimine geçişleri sırasında belirli mülklere dair sorularla karşılaştıklarını ve gerekçesiz şekilde geri çevrildiklerini belirtiyor. Bu durum, kişisel bilgilerin yalnızca toplanmadığını, aynı zamanda hedefli biçimde kullanıldığını düşündürüyor.
Resmi Açıklama Bekleniyor
Olayın ciddiyeti karşısında kamuoyu, KKTC makamlarından acil ve kapsamlı bir açıklama bekliyor. Veri güvenliği, hukuki tedbirler ve uluslararası platformda girişimlerin başlatılması gerektiği vurgulanıyor.
Kamuoyu Şeffaflık İstiyor
Kıbrıslı Türk vatandaşlar artık şu sorulara yanıt arıyor:
“Bilgilerimiz nereden sızıyor?”, “Kim ya da kimler sorumlu?” ve “Bu belgeler Güney’de neden, nasıl kullanılıyor?”