UBP-DP-YDP Hükümetinin ülkemizi içine düşürdüğü durumu anlatacak kelime bulmakta zorlandığımız bir süreçten geçiyoruz. Kaos mu? Felaket mi? Rezalet mi? Hepsi, hatta daha fazlası.
Çok önceden istifa etmesi gereken fakat 13 Ekim’de istifa eden azınlık hükümeti, Meclisi dahi toplayamazken seçim tarihinin belirlenmesi konusunda ayak sürümektedir. Hükümet partilerinin gerçek niyeti süreci uzatarak her zaman yaptıkları gibi partizanca icraatlarını devam ettirmek, devlet imkanlarını yandaşlara peşkeş çekerek seçimlerde avantaj sağlamaktır. Kalkınma Bankası’nda yaşananlar bu niyetin en bariz örneğidir. Hütümetin istifa etmesinin üzerinden 24 saat geçmeden Müdürlük ve I. Sınıf Banka Memurluğu için sınav duyurusu yapan Banka Yönetiminin , diğer yandan da yandaşlara yüklü miktarda kredi verilmesi için yoğun girişimlerde bulunduğu, kredi talebi olan yandaşların bankadan çıkmadığı bilgimizdedir.
Çalışanlara ve halkımıza karşı taşıdığımız sorumluluk bilinciyle, halkın parasının yandaşlara peşkeş çekilmesi girişimlerinden vazgeçilmemesi ve adaletten uzak partizanca istihdamlar için 25 Ekim’de yapılması planlanan sınavların ertelenmemesi halinde sendikamızın tepkisiz kalmayacağının bilinmesini isteriz.
Halkını günden güne fakirleştiren, çalışanları açlık sınırı altında ezen, benzin kuyruklarında süründüren, skandallarla anılan bir hükümetin, değil halktan oy istemek, halkın yüzüne bakacak yüzü dahi olamaz. Tüm bu yaşananları halkına reva görenlerin günü geldiğinde gereken cevabı alacağına inancımız tamdır.
Güven Bengihan
Başkan