• Döviz
  • Eziç
  • La NOUBA
  • Sosyal güvenlik
  • oral güvenlik
  • oral güvenlik
  • Vakıflar bankası
  • Orange mall
  • Oşan Ltd
  • Süleymanlar Auto
GÜNCEL Haber Girişi : 20 Nisan 2021 15:57

Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Ayşe Özada, “Aile ilişkileri ile çocuk suçluluğu bağlantısı” konusunda bilgilendirme yaptı

Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Ayşe Özada, “Aile ilişkileri ile çocuk suçluluğu bağlantısı” konusunda bilgilendirme yaptı
“Aile yapılarındaki ve aile ilişkilerindeki bozulmalar çoğu zaman bir sosyal soruna neden olmaktadır”

LAÜ Sosyal Hizmet Bölümü Akademisyeni Özada, aile ilişkileri
ile çocuk suçluluğu bağlantısı konusuna dikkat çekti..

scala

İskifoğlu telekom Lefkoşa - Nicosia, Cyprus | Facebook


Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü
Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Ayşe Özada, “Aile ilişkileri ile çocuk suçluluğu bağlantısı”LAÜ "Çevrimiçi Tasarım Sohbetleri" düzenledi
konusunda bilgilendirmeler yaptı.
“Aile yapılarındaki ve aile ilişkilerindeki bozulmalar çoğu zaman bir sosyal

soruna neden olmaktadır”

Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi


“Toplumun en küçük birimi olan aile, çocukların yetişmesinde en önemli kurumdur. Ancak,

 

KTAMS - Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası
çocuklar her zaman sağlıklı aile ortamlarında yetişme şansı elde edememektedirler. Aile
yapılarındaki ve aile ilişkilerindeki bozulmalar çoğu zaman bir sosyal soruna neden
olmaktadır. Bu sorunlardan bir tanesi de suça itilen çocuklardır”diyen Özada, çocuk hakları
sözleşmesinde belirtildiği üzere 18 yaşın altındaki kişilerin fiziksel, zihinsel, duygusal ve
sosyal gelişimleri devam ettiğinden suç olgusunun da yetişkilerden farklı ele alınması
gerektiğini ve bu yönüyle erken yaşlarda ortaya çıkan suç davranışında aileye ilişkin
özellikler dikkat çekmektedir dedi. “Çocuk suçluluğunun nedeniyle ilgili çalışmalarda aile
ilişkilerine dönük vurgu dikkat çekicidir. Aile her zaman sevgi, şefkat, destek ve kabul gibi
olumlu duygular barındırmamaktadır. Kötü aile ilişkilerinde düşmanlık, reddetme, kötüye
kullanma ve hükmetme gibi olumsuz duygular yer alabilmektedir. Gove ve Crutchfield
(1982) pek çok aile değişkeninin çocuk suçluğu ile ilişkisini araştırmıştır”diyen Özada,
araştırmanın ebeveynlerin çocukların davranışları, ev içerisindeki doğal halleri ve ebeveyn
olarak çocuklarıyla ilişkilerini değerlendirdikleri raporlara dayandırarak incelediğini ifade etti.
“Anne ve babanın kendi çocukluk yıllarındaki deneyimleri, çocuk yetiştirme tarzlarında
önemli bir rol oynamaktadır”
Özada açıklamasının devamında “Araştırmadan elde edilen sonuçlarda, erkek çocukların
suça yönelme davranışında öngörülen değişkenlerin kız çocuklarınınkinden farklı olduğu
saptanmıştır. Erkek çocuklar için ebeveynlerin olumsuz iletişim ve etkileşimlerinin, suça
yönelmede etkili olduğu anlaşılmaktadır. Kız çocuklar içinse, kötü davranılmaya maruz kalma
suça yönelmede ön plana çıkmaktadır. Baba ve erkek çocuk arasındaki sevgi ilişkisi de
çocuğun sağlıklı bir kimlik oluşturması bakımından önemlidir. Bu konudaki en önemli
çalışma Glueck ve Glueck (1950)’in çalışmasıdır. Araştırmada suça yönelen erkek çocukların
yalnızca %. 40, 2’sinin babalarından sevgi, şefkat ve sempati gördüklerini belirttiklerini
göstermektedir. Bu oranın suça yönelmeyen çocuklar arasında %80, 7 olduğu belirtilmektedir.
Araştırmada çocukların özellikle babanın sevgi, şefkat ve sempatisinden mahrum
bırakılmasının anti sosyal davranışlara neden olabileceği ortaya çıkmaktadır. Anne ve babanın
kendi çocukluk yıllarındaki deneyimleri, çocuk yetiştirme tarzlarında önemli bir rol
oynamaktadır. Çocukluk yıllarında kendi anne babasıyla sağlıklı bir etkileşim kuramayan,
yeterli sevgi göremeyen bir babayla, genç kızlık yıllarında aşırı baskı yaşayan bir annenin
çocuklarına karşı tutumları, bu kötü deneyimler nedeniyle olumsuz olabilmektedir (Yavuzer,

2001: 132). Aile ilişkilerine yönelik araştırmalarda edinilen en büyük sonuç; aile üyeleri
arasındaki sevgi ilişkisinin suça yönelme davranışını engellemede, parçalanmış aile
yapısından daha etkili olduğudur. (Nye, 1958; Paschall vd. , 2010; Simons vd. , 2007)”dedi.
“Ebeveynlerin çocuğa karşı aşırı otoriter tutumu, çocukların suça yönelmelerinde
olumsuz etkilere neden oluyor”
Özada son olarak “Ebeveynlerin çocuğa karşı aşırı otoriter tutumu da çocukların suça
yönelmelerinde olumsuz etkilere neden olabilmektedir. Kimi zaman ergenler, suç
davranışlarını anne-baba otoritesinden bağımsızlık kazanmak ve hayatlarının kontrolünü ele
almak için bir araç olarak kullanabilmektedirler. Sonuç olarak, ergenlerde suç davranışına yol
açan faktörlerin belirlenmesi yoluyla suç davranışı ortaya çıkmadan önce çeşitli tedbirler
alarak, ergenlerin suça yönelmelerini önleyecek hizmetler sunulması çocuk suçluluğunu
azaltıcı bir etkiye sahip olabilmektedir” dedi.

SOS  kampanya - Web Banner 640 x 360.jpg görüntüleniyor

Turizm