Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN) Genel Sekreteri Hüseyin Peksever, KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun’un açıklamalarına yanıt verdi.
Peksever, Uzun’un yaptığı açıklamaların, bir kamu kurumu yöneticisinin değil, bir aile şirketinin patronunun yaklaşımıyla yazıldığını savunarak, “Kıb-Tek halkın malıdır, kimsenin babasından kalan mirası değildir” dedi. Kurumun çalışanlarının herhangi bir özel sektör görevlisi olmadığını belirten Peksever, bu çalışanların yüksek risk altında, halk yararına hizmet verdiklerini vurguladı.
EL-SEN olarak 23 Aralık 2023’te göreve geldiklerini hatırlatan Peksever, sendikanın tüm faaliyetlerini çağdaş, demokratik ve kamu yararını önceleyen bir anlayışla yürüttüğünü belirtti. Peksever, yöneticilerin asli sorumluluklarını yerine getirmek yerine siyasi iradenin taleplerine öncelik verdiğini ve bu durumun enerji alanındaki yapısal sorunların başlıca sebebi olduğunu kaydetti.
Gürsel Uzun’un açıklamalarının bu tespiti doğrular nitelikte olduğunu söyleyen Peksever, “Siz enerji arz güvenliğini riske atıyor, üretim maliyetlerini kasıtlı olarak artırıyor, halkın cebinden yapılan vurgunlara sessiz kalıyorsunuz; sonra da bizden maaşımızı alıp susmamızı mı bekliyorsunuz?” ifadelerini kullandı.
Peksever, Güney Kıbrıs’tan yüksek fiyatla alınan enerjinin ya da geçmişten gelen yatırım eksikliklerinin, AKSA ile yapılan ve kamuoyunda tepkiyle karşılanan sözleşmeyi meşrulaştıramayacağını da ifade etti. Uzun’un Anavatan Türkiye’nin çeşitli kurumlarının verdiği destekleri de öne çıkardığını belirten Peksever, bu desteklerle ilgili olarak kamuoyunun bilgilendirilmesi gereken çok sayıda konu bulunduğunu dile getirdi.
Peksever’in Gürsel Uzun’a 10 soru yöneltti:
"1. Akaryakıt navlun ihalesi neden ve hangi gerekçeyle iptal edildi?
2. Bu navlun ücreti Türkiye'deki emekçilerin sırtından mı karşılanacak, yoksa gecikmeli ve kalitesiz yakıta fazladan ödenen bedelden mi?
3. Servis ve bakım işlerini neden EÜAŞ üstlendi? Bu hizmetlerin bedeli kimden ve nasıl tahsil edilecek?
4. Siz kurumu uzun vadeli planlamalarla yönetseydiniz, EÜAŞ’ın bu görevi üstlenmesine ihtiyaç kalır mıydı?
5. Hangi servis sonrası 7 ve 8 no’lu makineler bozuldu ve atıl kaldı?
6. 8 no’lu makine sigorta kapsamında olmasına rağmen, ön keşif bedeli 1.4 milyon Euro iken neden sadece 700 bin dolar tahsil edildi? Bu makineyi EÜAŞ tamir ettiyse kalan para nerede?
7. Bu makinenin tamiri kaç yıl sürdü? Bu sürede üretilemeyen enerjiden kaynaklanan zarar ne kadar?
8. 7 no’lu makine hangi bakım sonrası kırıldı?
9. 3 ve 6 no’lu makinelerin 12.000 saatlik bakımları neden yapılmadı? Bu makinelerin arızalarından siz mi, EÜAŞ mı sorumlu?
10. Bahar aylarında yapılması gereken emre amade bakımlar zamanında yapıldı mı? Parçalar zamanında tedarik edildi mi?"
“ACİL DURUM SANTRALLERİ, PLANSIZLIĞIN İTİRAFIDIR”
Peksever, açıklamasında “Acil Durum Santralleri” konusuna da değinerek, bu santrallerin ancak görevlerin gerektiği gibi yerine getirilmemesi hâlinde devreye girmesi gereken bir seçenek olduğunu belirtti. “Eğer siz kurumunuzu zamanında ve doğru yatırımlarla yönetseydiniz, bu santrallere gerek kalmazdı” diyen Peksever, santrallerin enerji arz güvenliği ve üretim maliyetleri açısından uygunluğunu gösteren herhangi bir teknik raporun bulunup bulunmadığını da sordu.
“ÖZERK, ÇAĞDAŞ VE ÇEVRECİ BİR KIB-TEK İÇİN MÜCADELE SÜRECEK”
Peksever, açıklamasının sonunda EL-SEN’in mücadelesinin siyasete bağımlı, denetimsiz ve halkı zarara uğratan bir yönetim anlayışına karşı olduğunu vurguladı. “İş üreten, alanında uzman, denetlenebilir, hesap verebilir, çağdaş, çevreci ve ekonomik üretim yapan özerk bir KIB-TEK için mücadelemiz kararlılıkla sürecektir” diyen Peksever, Gürsel Uzun’a da Kıb-Tek Yasası’nı ve ilgili mevzuatı dikkatle okuması çağrısında bulundu.