• Döviz
  • Eziç
  • La NOUBA
  • Sosyal güvenlik
  • oral güvenlik
  • oral güvenlik
  • Vakıflar bankası
  • Orange mall
  • Oşan Ltd
  • Süleymanlar Auto
HABERLERHaber Girişi : 31 Mayıs 2025 10:46

Son 20 yılın en kurak sezonu!

Son 20 yılın en kurak sezonu!

Tahıl ve baklagil üreticileri, kuraklık nedeniyle bu sezon da ciddi verim kayıplarıyla karşı karşıya. Arazi çalışmalarının 3’te 2’si tamamlanırken; birçok bölgede yüzde 90’a varan kuraklık oranları tespit edildi.

scala

“Daha ağır bir kuraklık”… Genel Tarım Sigortası Fonu Müdürü İpek Kızılduman, bu yılda geçen yıla göre daha ağır bir kuraklık yaşandığını ve bu yıl kuraklık derecesi yüzde 90!a varan alanların daha çok olduğunu ifade etti. Kızılduman, alan bazlı olarak da geçen yıla göre daha çok yerin kuraklıktan etkilendiğine dikkat çekti.

Tohumluk krizi… Çiftçiler Birliği Başkanı Mehmet Nizam, “Bu yılki kuraklık, son 20 yılın en büyük kuraklık sezonu.” diyerek sezonun kurak geçmesinin ülke tarımında tohumluk krizine yol açabileceğine dikkat çekti. Nizam, yerli tohuma sahip çıkılması gerektiğini vurgulayarak “tohum; üreticinin özüdür.” diye konuştu.

Cemre CEMALİ

Ülke genelinde mevsim normallerinin altında seyreden yağış miktarları, tarım sektörünü derinden etkilemeye devam ediyor.

Üreticinin ‘can suyu’ olan yağışlar bu sezon da istenilen ölçüde olmadı. Bu nedenle tahıl ve baklagil üreticileri istediği verimi alamadı.

Üreticiler “son 20 yılın en kurak sezonunu yaşıyoruz.” derken, ülkede tohumluk krizinin kapıda olduğunu ifade ediyor.

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Genel Tarım Sigortası Fonu Saptama ve Değerlendirme Komitesi, şimdilerde 2024-2025 Üretim Yılı Kuraklık Zararı Değerlendirme çalışmalarını tamamlamak üzere.

Arpa, buğday ve nohut ile fasulye gibi yemlik ve yemeklik baklagillerin değerlendirildiği arazi tespit çalışmalarının Kurban Bayramı’ndan önce veya hemen sonrasında tamamlanması hedefleniyor.

Çalışmaların tamamlanmasının ardından kuraklıktan zarar gören bölge ve köyler belirlenerek Kuraklık Haritası oluşturulacak ve bu harita Bakanlar Kurulu tarafından onaylanarak ilan edilecek.

Konu ile ilgili KIBRIS’a konuşan Genel Tarım Sigortası Fonu Müdürü İpek Kızılduman, hangi köylerin ve bölgelerin kuraklık kapsamına girdiğinin arazideki çalışmaların ardından netleşeceğini ifade ederek bu yıl geçen yıla göre daha ağır bir kuraklık yaşandığını açıkladı.

Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği Başkanı Mehmet Nizam da “Bu yılki kuraklık, son 20 yılın en büyük kuraklık sezonu diyebiliriz. Kuraklık derecesi birçok yerde yüzde 90 seviyelerinde.” diyerek kurak sezonunun ülke tarımında tohumluk krizine yol açabileceğine vurgu yaptı.

Kızılduman: Daha ağır bir kuraklık oldu

Genel Tarım Sigortası Fonu Müdürü İpek Kızılduman, ülke genelinde yürütülen kuraklık tespit çalışmalarının büyük bölümünün tamamlandığını ifade ederek kuraklık kapsamında; arpa, buğday ve nohut ile fasulye gibi yemlik ve yemeklik baklagillerin değerlendirildiğini belirtti.

Kuraklığın etkisinin sadece belirli bölgelerle sınırlı olmadığının altını çizen Kızılduman, ülke genelinde kapsamlı bir tarama yürütüldüğünü açıkladı.

Kızılduman, bu yıl geçen yıla göre daha ağır bir kuraklık yaşandığını ve kuraklık derecesi yüzde 90 olan alanların bu yıl daha çok olduğunu ifade ederek alan bazlı olarak da geçen yıla göre daha çok yerin kuraklıktan etkilendiğine dikkat çekti.

Arazi çalışmalarını sürdürdüklerini ve şu ana kadar tespitlerin üçte ikilik kısmının tamamlandığını dile getiren Kızılduman, “Arazi çalışmalarını bayramdan önce tamamlamayı hedefliyoruz. Bir iki bölge kalabilir onları da bayramdan sonra hızlıca tamamlayacağız. Bayramdan sonra da elde edilen verileri haritaya yansıtarak kuraklık bölgelerini ilan edeceğiz.” dedi.

“Tane verimindeki kayıptan yapılıyor”

Arazilerde yapılan çalışmalarda ekinlerden numune alındığının bilgisini veren Kızılduman, “Numunelerden çıkacak verime göre kuraklık yüzdeleri belirlenecek. Hangi köylerin, hangi bölgelerin kuraklık kapsamına girdiği, bu arazideki çalışmaların ardından netleşecek.” diye konuştu.

Kuraklık tespitinin doğru yapılabilmesi için ekinlerin hasat olgunluğuna ulaşması gerektiğine dikkat çeken Kızılduman, şu bilgileri verdi:

“Her yıl kuraklık tespitine nisan sonunda başlıyoruz ve haziran ortasında tamamlamayı hedefliyoruz. Çünkü yasamız gereğince kuraklık tespiti, tane verimindeki kayıptan yapılır. Hasat aşamasına gelmeyen ekinin kuraklık tespitini yapmak doğru değildir. Doğrusu ekin olgunlaştıktan sonra hasat aşamasına geldiğinde numune almaktır.”

Kızılduman, tarım sigortasının bütçesiyle ilgili olarak da “Bu yılki zararları karşılamaya bütçemiz yeterli. Bütçesel anlamda herhangi bir sıkıntı yok.” diyerek tespitlerin ardından elde edilen bulgularla kuraklık haritasının oluşturulacağını hatırlattı.

Nizam: Ciddi kuraklık var

Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği Başkanı Mehmet Nizam, bu yıl yaşanan kuraklığın son 20 yılın en şiddetlisi olduğunu belirterek, arazi çalışmaları sırasında kuraklığın etkilerini bizzat gözlemlediklerini söyledi.

Kuraklık tespit çalışmalarının üçte ikisinin tamamlandığını kaydeden Nizam, “Bu yılki kuraklık, son 20 yılın en büyük kuraklık sezonu diyebiliriz. Güzelyurt’tan Gazimağusa’ya kadar ciddi kuraklık var. Kuraklık derecesi birçok yerde yüzde 90 seviyelerinde.” dedi.

Nizam, geçtiğimiz yıl ülkeyi etkisi altına alan kuraklık nedeniyle yaklaşık 600 bin dönüm civarında bir alanın kurak olduğunu anımsatarak “Üretici sayısı da yaklaşık 8 bin kişiydi. Bu yılki kuraklık çok daha fazladır.” vurgusu yaptı.

“Tohumluk krizi kapıda”

Sezonunun kurak geçmesinin ülke tarımında tohumluk krizine yol açabileceğine dikkat çeken Nizam, yerli tohuma sahip çıkılması gerektiğini şu sözlerle vurguladı:

“Üreticilerde ciddi bir tohum sıkıntısı yaşanacağı yönünde endişe var. İthal tohumun adaptasyon sorunu olabilir, cinsi çok önemli. Yerli tohum adaptasyonu tamamlanmış, kuraklığa dayanıklı bir tohumdur. Olası düşük seviyedeki kuraklıklarda üretici tohum alma ürün biçme şansı elde eder. Yani yerli tohum bizim için daha değerlidir bu nedenle üretici zararına da olsa ekinini biçip kendi tohumunu elde etmeye çalışıyor.”

Nizam, kaba yem ve yemlik arpanın dışarıdan temin edilebildiğini söyleyerek, “üretici bunları bir şekilde tedarik ediyor ama tohum başka bir dünya; üreticinin özüdür. Tohumunu elde ettikten sonrası bir şekilde çözülür ama en önemli şey tohumu elde etmektir.” dedi.

Kuraklıktan zarar gören üreticilerin devlet tarafından tazmin edildiğini ancak bunun da üreticiyi tam anlamıyla tatmin etmediğini ifade eden Nizam, üreticinin tohum, gübre ve ilaç gibi girdilerin, kooperatiflerden borçla aldığını, bu nedenle kuraklık sonrası verilen tazminatın da çoğu zaman üreticiyi kurtarmaya yetmediğini dile getirdi.

“Devlet elinden geleni yapıyor ama…”

Nizam, kuraklık derecelerinin yüzde 50, yüzde 70 ve yüzde 90 olarak sınıflandırıldığını, devletin yüzde 50’nin üzerindeki kuraklığı üreticiye ödediğini ifade ederek şöyle devam etti:

“Gönül ister ki yüzde 90 kuraklık hiç yaşanmasın ama tablo ortada. Devlet elinden geleni yapıyor, üreticiyi ayakta tutmak için tüm imkânlarını seferber ediyor. Ancak üretici bu şartlar altında tutunabilecek mi? İşte asıl soru bu. Ne yazık ki bunun cevabı bugün için belirsiz.”

Nizam, yüzde 90 olarak derecelendirilen kuraklığın yaşandığı yerde hiçbir ürünün biçilemediğinin altını çizerek “Tarım Sigortası o bölgelerdeki üreticileri tazmin etse de tatmin edemez. Sebebi de bu bölgelerde üreticinin hiçbir verimi olmamasıdır. Buralarda üretici zararına çalışmış, zararına zarar eklenmiş demektir. Kurak yaşanan yıllardan sonra üreticiler günden güne üretimden kopuyor.” dedi.

“Bıçak kemiğe dayandı”

Üreticinin batmanın eşiğine geldiğini söyleyen Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği Başkanı Mehmet Nizam, üreticinin içinde bulunduğu durumu şu şekilde özetledi:

“Bıçak kemiğe dayandı. Teşviklendirme sistemiyle bir şekilde üreticiyi ayakta tutmaya elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz ama üreticiler “Çoluğumuzu çocuğumuzu buradan kazandığımız gelirle okutamayacaksak niye gece gündüz bu işi yapayım?” diye düşünüyor. Böyle olunca da yatırım yaparak ekili arazisini çoğaltmak yerine günden güne ektiği alanları azaltıyor. Böyle böyle günün sonunda üretimden kopuyor.”

Turizm

Nizam, arazi çalışmaları tamamlanmadığı için bu yılın rekoltesi hakkında şu an bir öngörüde bulunmayacağını ifade ederek “Çok büyük bir alanda kuraklık var. Olgun bölgelerde de tohum bol diyemeyiz; kurak olmayan bölgelerde kendi tohumunun çok az üstüne çıkabilir.” diye konuştu.