“TEMSİLİ DEMOKRASİ TIKANDI, SİSTEM İŞLEMİYOR”
Adaylık gerekçelerini açıklarken sistemin işlemez hale geldiğini vurgulayan Hasgüler, son 20 yılda yaşanan çeşitli siyasi ve toplumsal kırılmalara dikkat çekti. Siyasi partilerin kendi içindeki çatlaklar, Kıbrıs Türk halkının beklentileriyle mevcut siyasetin uyuşmazlığı ve uluslararası alanda yaşanan kopuşlar nedeniyle temsilî demokrasinin çöktüğünü ifade etti. Hasgüler, “Bugün üzerine oturduğumuz yapı temsilî demokrasi değil, çünkü artık işlemiyor” dedi. Seçmen ile yöneten arasındaki bağın tamamen koptuğunu, halkın özellikle genç kuşağının gelecek kaygısıyla ülkeyi terk ettiğini belirtti.
“NÜFUSU BİLMİYORUZ, SİSTEM ŞEFFAF DEĞİL”
Konuşmasında demografik belirsizliklere de değinen Hasgüler, ülkede yaşayan nüfusa dair sağlıklı bir verinin olmadığını, vatandaşlık dağıtımı ve göç politikalarının ise tamamen denetimsiz biçimde yürütüldüğünü belirtti. Mevcut yapıyı “tutarsız ve denetimsiz bir tımarhane düzenine” benzeten Hasgüler, devlet işleyişinin temelsiz kararlarla sürdürüldüğünü savundu.
“KİMLİK, YURTTAŞLIK, TEMSİL VE GELECEK BİRİKMİŞ KRİZ İÇİNDE”
Hasgüler, adaylığıyla birlikte sadece bir makam değil, aynı zamanda bir sistem tartışması başlatmak istediğini ifade etti. Kimlik, yurttaşlık, temsil ve gelecek kavramlarının Kıbrıs Türk halkı için temel kriz başlıkları haline geldiğini belirterek, “Bu seçim, sadece kim Cumhurbaşkanı olacak sorusu değil, nasıl bir toplum olacağız sorusudur” dedi.
